Platoları 4 grupta inceleyebiliriz.
1. Peneplen Platoları
Bu platolar eski kütlelerin aşınım yüzeylerinden oluşurlar. Bu platoların yüzeylerindeki eski kütlelere ait kayaçlar ile tortul kütleleri birlikte görürüz. Bu sahalar genelde Post Neojende dış etmenler neticesinde oluşumlarını tamamlamış şekillerdir.Bu bakımdan peneplen platoları ülkemizde kimi yerde alçak kimi yerde yüksek sahalar olarak karşımıza çıkarlar. Ülkemizde tipik peneplen platoları olarak KocaeliÇatalca, Menteşe-Uzunyayla, Kula, Denizli , Safranbolu platolarını sayabiliriz.
2. Karstik Platolar
Ülkemizde bu tip platoların tipik örneği Toros Dağlarının orta kesiminde yer alan Taşeli Platosudur. Taşeli platosu genelde II. zamana ait Kretase kalkerleri ile Neojen dolgu maddelerinden meydana gelmiştir. Burası3. Lav Platoları
Ülkemiz yerkabuğu hareketlerinin en fazla görüldüğü sahalardan biri üzerinde bulunur. III. zaman ve IV. zamanda şiddetli bir volkanizmaya sahne olmuştur. Bu bakımdan genç volkanlar yanında lavların yığılma alanları da ülkemizde çok yaygındır.Ülkemizde volkanik platoların en fazla geliştiği bölge volkanizmanın en çok görüldüğü Doğu Anadolu Bölgesidir. Bu bölgemizde Nemrut, Süphan, Tendürek, Büyük ve Küçük Ağrı'nın çıkardığı lavlar geniş sahalara yayılmış ve plato düzlükleri meydana getirmiştir. Erzurum, Kars ve Iğdır'ı içine alan saha tamamen bir lav platosu alanıdır. Gene bu bölgemizdeki Bingöl platosu Güneydoğu Anadolu'daki Karacadağ platosu, İç Anadolu'daki Niğde, Kayseri, Nevşehir arasında kalan saha
4. Hafif Yarılmış Aşınım Platoları
Ülkemizdeki Neojen arazileri Post-Neojende yükselmeye maruz kalmış ve daha sonra dış kuvvetlerin etkisi ile aşınıp düzleşmiştir. Bu şekilde ortaya çıkan düzlükler genelde hafif yarılmış aşınım platoları olarak anılır ve çoğu kez eski göl veUrfa-Viranşehir, Hilvan, Haymana-Cihanbeyli, Yukarı Sakarya platoları bu tipe örnek verilebilirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder